Çocuğunuz Okula Başlarken...
Çocuklarınız uzun ve hayat boyunca devam edecek bir yolun henüz başındalar. Bu yolda nelerle karşılaşacaklarını, ellerinde nasıl araçlar olduğunu ve hangi duraklara uğrayacaklarını henüz bilmiyorlar. Bu yola çıkarken yanlarında hep onlar için en iyiyi düşünen siz ebeveynleri ve okulda öğretmenleri olacak. Bu sebeple de ilkokula başlama sürecinde öğrencilerin yaşayabilecekleri değişimlerle ilgili bilgi sahibi olmanız faydalı olacaktır.
Birçok çocuk için 1. sınıfın anlamı değişikliklere alışmak, uyum becerilerinin artması demektir. Bu daha büyük bir okula gitmeyi, servise binmeyi, yarı zamanlı programdan tam zamanlı programa geçişi, sorumluluk almayı ve akademik beklentileri karşılamayı içerir. Aynı zamanda, bir sırada oturma zorunluluğunu ve daha büyük çocuklarla birlikte olmayı, problemler karşısında çözüm geliştirmeyi de gerektirir. En önemli gelişmelerden biri ise, yeni öğretmen ve arkadaşlarla tanışmaktır. Çocuk sosyal bir varlık olarak toplum içinde yer almaya başlar ve diğer bireylerle arasındaki ortak yönlerin ve farklılıkların daha çok farkına varır. Gruba dahil olma-olamama, diğerinin niyetini anlama-anlayamama, dengeli arkadaşlık ilişkileri oluşturabilme bu yıl önemli bir mesele olacak çocuklarınız için. Sağlıklı yetişkin ilişkisi kurabilme, kendini ifade edebilme, grupta var olabilme, zorlayıcı ilişkilerle baş edebilme becerilerini bu yaşlarda öğrenmeye başlarlar. Aslında okul yılları çocuklar için yaşam becerilerini geliştirdikleri ve deneyimledikleri bir ortam sunar. Bu ortamdan en sağlıklı şekilde faydalanabilmeleri için bir parça geride durmak, müdahale etmemek, izlemek fakat gerektiğinde öğretmene ve/veya psikolojik danışmana bilgi vermek çocuk için hareket ve öğrenme ortamı sağlar.Çocuğun ilk deneyimlerini yaşadığı 1.sınıf onun bütün okul hayatı boyunca "okul ve eğitim" kavramlarını nasıl algılayacağını belirlemektedir. Çocuğun bu deneyimlere uyum sağlamasını kolaylaştırmak adına destekleyici çalışmalar yapmak faydalı olacaktır.
PEKİ ÇOCUĞUNUZUN 1. SINIFA UYUMUNU KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN NE GİBİ ÇALIŞMALAR YAPMALISINIZ?
- Öncelikle belki de başarının temel prensibi olan sorumluluk bilincini çocuklarınıza kazandırmakla işe başlayabilirsiniz. İlkokulda pek çok çocuğun, ders araç gereçlerini ve kişisel eşyalarını unutma ya da kaybetme, verilen ödevleri unutma ya da yapmak istememe gibi konularda sıkıntı yaşadıklarını görmekteyiz. Tüm bu sıkıntıların temelinde de büyük ölçüde çocuklarda sorumluluk bilincinin yerleşmemesi olduğunu söyleyebiliriz. Sorumluluk bilincinin gelişmesi için ise çocuğun yaşına uygun işleri kendisinin yapması sağlanmalıdır. Bu anlamda ilkokula başlayacak bir çocuk;
- Oyuncaklarını, odasını toplayabilir, yatağını düzeltebilir.
- Kendisi giyinip soyunabilir, kirli kıyafetlerini kirli sepetine atabilir.
- El-yüz yıkama ve tuvalet temizliğini yapabilir.
- Basit ev işlerinde (sofra kurma-toplama vs..) yardımcı olabilir.
Yukarıdaki örnekler çocuklarınızın yapabildikleri ölçüsünde artırılabilir. Ancak unutulmamalıdır ki sorumluluk bilinci bir anda gelişmez. Tüm bu görevleri yapabilmesi için çocuk motive edilmeli ve desteklenmelidir. Çocuk bir işi başardığında kendine güveni gelecek, o işi yapmaktan zevk almaya başlayacak ve sorumluluk duygusu da yavaş yavaş gelişmeye başlayacaktır.
- Çocukların sıkıntı yaşadıkları konulardan biri de yazı yazarken zorlanmalarıdır. El kasları gelişmiş çocukların yazma konusunda daha az sıkıntı yaşadıklarını görmekteyiz. El kaslarını geliştirmek için çocuğun, yaşına uygun boyama ve çizgi çalışmaları yapması, kağıt yırtma çalışmaları yapması, el kaslarını geliştirecek oyunlar oynaması faydalı olacaktır. Yine el-göz koordinasyonunu geliştirecek ipe boncuk dizme, makasla kesme-yapıştırma gibi etkinlikler yapması sağlanmalıdır. Tüm bu çalışmalar anasınıflarında yaptırılsa da okul dışında da benzer çalışmaların yaptırılması faydalı olacaktır.
- Anasınıfı ve ilkokul çağındaki çocukların dikkat süreleri kısadır ve odaklanma konusunda zorlanabilmektedirler. Odaklanma sıkıntısı yaşayan çocuklar masa başında da uzun süre oturmakta zorlanmakta, dolayısıyla da sınıf içerisinde sık sık ayağa kalkma, ders dinlememe, evde ise masa başına oturup ödev yapmama gibi davranışlar sergileyebilmektedirler. Bu davranışların ortaya çıkmasını engellemek için çocuklara masa başı ve dikkat geliştirici etkinlikler yaptırmak faydalı olacaktır. Çocuklarla, basit bulmacalar, labirent ve yap-boz oyunları gibi etkinlikler yapılabilir. Çocukların uzun süre telefon, televizyon ve tablet başında kalmaları da dikkat ve odaklanma sorunlarına neden olmaktadır. Ayrıca uzun süre ekran başında kalan çocukların ders etkinliklerinde sıkıldıkları, sosyal ortamlarda uyumsuz davranışlar sergiledikleri ve arkadaş ilişkilerinde problem yaşadıkları görülmektedir. Uzmanlar çocukların sağlığı için ekran başında kalma süresini 1 saat olarak önermektedirler. Çocukların gelişimleri için bu duruma da dikkat edilmesi faydalı olacaktır. Ebeveynlerin ve çocukların çoğu okula başlama sürecinde kaygı yaşamaktadırlar. Okula başlamak neden kaygı yaratır?
- Çocuk için, anne-babasından ve alıştığı ortamdan ayrı kalmak, ebeveynler için ise çocuktan ayrı kalmak,
- Fiziksel ortamın farklılaşması (okul içerisinde kaybolma veya okulda unutulma endişesi),
- Sınıf ortamında kendisiyle ilgilenilmeyeceği, fark edilmeyeceği düşüncesi,
- Kuralları anlama ve uygulamada zorluk çekeceği düşüncesi,
- Başarısız olacağına dair düşünceler,
- Kendi ihtiyaçlarını karşılayamayacağı (yemek, tuvalet vb.) endişesi kaygı yaratabilir. Öncelikle kaygının kaynağını bulmak önemlidir.
Bu kaygıları ortadan kaldırmak için öncelikle çocuğun gideceği okulu ve öğretmeni tanımak ve çocuğa tanıtmak faydalı olacaktır. İlkokullarda ilk 1 hafta uyum haftası kapsamında okulun tüm birimleri öğretmen tarafından çocuklara tanıtılmaktadır ancak çocuğu rahatlatmak ve okulla ilgili olumlu izlenimler edinmesini sağlamak için anne babalar da kayıt esnasında okul idaresinin de yardımıyla çocuğa okulu gezdirebilir. Öğretmeniyle tanışması sağlanabilir. Okul, çocuğa yeni ve faydalı bilgilerin edinileceği, yeni arkadaşların kazanılacağı güzel ve güvenli bir yer olarak tanıtılmalı, herhangi bir ihtiyacı olduğunda öğretmenlerin ve okul idaresinin kendisine yardımcı olacağı, yine ihtiyaç duyması halinde anne babası olarak sizlere ulaşabileceği söylenerek kaygı duymasının önüne geçilmelidir. Bazı ebeveynler okulla ilgili kaygılarını çocuklarının önünde konuşabilmektedir, bunlara şahit olan çocuklar daha da kaygılanabilmektedir. Okulla ilgili kaygısı olan ebeveynlerin bu durumu çocuğa yansıtmadan kendi aralarında konuşmaları daha uygun olacaktır.
2019-2020 eğitim öğretim yılı için okula başlama yaşı ve kayıt durumu aşağıdaki tabloda paylaşılmıştır. Bazı ebeveynler çocuklarının ilkokula hazır olup olmadığı konusunda ikilemde kalabilmekte ve çocuklarını okula kayıt ettirme konusunda tereddüt yaşamaktadırlar. Bu konuda çocuklarınızın okula hazır bulunuşluklarını iyi değerlendirmek ve eğer anasınıfına gidiyorsa öğretmene danışmak faydalı olacaktır. Destek almak için Rehberlik Servisi'ne başvurabilirsiniz.